Kıkırdak greftleri, burun estetiği ameliyatlarında burna şekil vermek veya yapısal destek sağlamak için hastanın vücudundan alınan kıkırdağın kullanıldığı bir yöntem.
Tatmin edici sonuçları sebebiyle sıklıkla kullanılan kıkırdak greft tekniklerinden biri fasyaya sarılı kıyılmış kıkırdak grefti (DCF- diced cartilage with fascia) metodu. Kıkırdağın dayanıklılığını fasya dokusunun destekleyici özelliğiyle birleştiren bu popüler yöntemin çeşitli faydaları bulunuyor. Bu yazımızda, DCF'nin avantajlarından ve neden birçok rinoplasti cerrahı için tercih edilen bir seçenek olduğundan bahsedeceğiz. Ama önce, neden ilk etapta greftlere neden ihtiyacımız olduğuna bir bakalım.
Rinoplastide greftlere neden ihtiyaç duyarız?
Etnik rinoplasti ve kalın derili rinoplasti hastalarının en çok istediği değişikliklerden ikisi düşük, basık burun kemerinin yükseltilerek daha net bir kontüre kavuşturulması ve burun ucundaki bombeli görünümün giderilmesidir. Greft kullanımı burna gerekli yapısal desteği sağlayarak burun estetiği ameliyatı sırasında yapılan değişikliklerin dayanıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Ayrıca hassas bir şekillendirme yapılmasını mümkün kılarken burun kanallarının işlevini korumaya yardımcı olur. Özellikle kalın derili hastalarda en iyi sonuçları elde etmek için greftler tarafından sağlanan güçlü desteğe ihtiyaç duyulur, çünkü kalın burun derisi ameliyat sırasında yapılan ince değişiklikleri maskeleme ve baskılama eğilimindedir.
Burun greftlerinin kaynağı nedir?
Otolog kıkırdak greftleri, septum (burnun iç duvarı), kulak veya kaburgadan elde edilebilir. Bazı cerrahlar silikon implantlar kullanmayı da tercih edebilir, ancak kıkırdak greftleri daha doğal görünümlü sonuçlar sağlar. Hastanın kendi vücudundan alındığı için de mevcut dokulara iyi entegre olarak alerjik reaksiyon gibi riskleri en aza indirir. Ayrıca greftler, burun estetiği sırasında yapılan değişiklikleri korumak için gereken dayanıklılığı ve yapısal bütünlüğü sunarlar.
Kulak, burun ve kaburga kıkırdak greftleri arasındaki fark nedir?
- Burun (septum) kıkırdağı: Bu, ameliyat yerine yakınlığı ve uyumlu olması nedeniyle tercih edilen bir bölgedir. Alınması nispeten kolaydır ve hafif düzeltmeler için kullanılabilir.
- Kulak kıkırdağı: Daha yumuşak ve esnek olan bu kıkırdak genellikle daha küçük greft ihtiyaçları için kullanılır ancak kaburga kadar güçlü bir yapısal destek sunmayabilir.
- Kaburga kıkırdağı: Oldukça sağlamdır ve önemli miktarda greft malzemesi sunar, bu da onu burun kemerinin yükseltilmesi gibi daha kapsamlı rekonstrüksiyonlar için ideal hale getirir.
Hangi cins greftin kullanılacağı elbette her hastanın gereksinimleri doğrultusunda, cerrahın tavsiyeleriyle şekillenecektir.
Fasyaya sarılı kıyılmış kıkırdak grefti nedir?
Diced cartilage with fascia (DCF) tekniğinde, hastadan alınan kıkırdak küçük parçalar halinde kıyılarak fasyaya (ince bir fibröz doku tabakası) sarılır ve burna yerleştirilir. Fasya, küçük kıkırdak parçaları için bir sargı görevi görür, onları yerlerinde tutar ve şekil vermeyi kolaylaştırır. Bu da burun estetiğine daha pürüzsüz, daha doğal bir görünüm ve doku kazandırır.
DCF'nin faydaları
Kaburga kıkırdağı veya silikon implantların tek parçalı uygulamalarında kayma, pürüz, belirgin kenarlar, kontur düzensizliği ve doğal olmayan görüntü gibi riskler daha yüksektir. Yabancı materyal implantlar da daha yüksek enfeksiyon veya ekstrüzyon (greftin dışarı çıkması) riski ile ilişkilidir. Burun estetiği alanında deneyimli plastik cerrah Dr. Bora Ok, DCF yöntemini sıklıkla tercih eden hekimler arasında: "DCF tekniğinin özellikle etnik rinoplasti hastalarında burun kemerini yükseltmek için en iyi yöntem olduğuna inanıyorum. Klinik tecrübemde birçok yöntemi denedikten sonra, kısa ve uzun vadede en iyi sonuçları verenin bu teknik olduğunu deneyimledim.”
Neden DCF?
- Doğal görünümlü sonuçlar sağlar: Kıyılmış kıkırdak, mevcut burun dokularıyla iyi bir şekilde bütünleştiği için burunda daha doğal bir his ve görünüm sağlar. Kıkırdağı saran fasya ise kenarların görünür olması gibi riskleri ortadan kaldırarak pürüzsüz bir kontur oluşturmaya yardımcı olur.
- Dokuları canlı tutar: Fasya, transfer edilen kıkırdak dokusunun yeni yerinde en iyi şekilde beslenmesine yardımcı olarak dokuların canlılığını sağlar; bu da burun estetiğinin uzun vadeli sonuçları açısından çok önemli bir etkendir.
- Enfeksiyon veya kayma gibi riskleri en aza indirir: Hastanın kendi kıkırdağı ve fasyası kullanıldığında, enfeksiyon gibi olumsuz reaksiyonların görülme olasılığı azalır. Ayrıca DCF tekniği, greftin sabit ve güvenli bir şekilde yerinde kalmasını sağlayarak doğallıktan uzak bir görünüm riskini minimize eder.
DCF tekniği, burun kemerini yükseltmek, burun ucunu şekillendirmek ve mümkün olan en doğal görünümlü ve kalıcı yapısal desteği oluşturmak için güvenilir ve etkili bir tekniktir. Diğer greft tekniklerinde daha sık görülebilen kayma, pürüzlü görünüm, implant materyalinin ciltten çıkması gibi sorunların çoğunun önüne geçer. Eğer siz de görünümünüzde kalıcı bir değişim istiyorsanız, bugün ilk adımı atın ve Whatsapp üzerinden bizimle iletişime geçerek bir konsültasyon randevusu alın.